Scroll Top
Bahçelievler Mah. Azerbaycan Cad. 25/5 Çankaya / ANKARA
0 312 213 15 51

SAĞLIK TURİZMİ

SAĞLIK TURİZMİ

GİRİŞ

 Sağlık Turizmi, küreselleşen ve gelişen dünya standartlarında kişilerin ruhsal yahut bedensel sağlıklarının ihtiyaçları doğrultusunda ülkelerarası seyahat etmesi ve sağlığın geliştirilmesi yoluyla birden fazla tedavi yöntemiyle şifa aramasıdır. Dünya üzerinde birçok ülke kaynak, teknik ve hukuksal zemin yaratarak sağlık turizmini geliştirmeye çalışmaktadır. Son zamanlarda ise teknik altyapıların, teşviklerin, vergi muafiyetlerinin, mevzuatların çeşitlendirilmesi ve halen de geliştiriliyor oluşuna da bakılarak Türkiye’nin de bu sistem içerisine dahil olduğunu söyleyebiliriz.

Sağlık turizmi içerisinde birden fazla hukuki yön barındıran ve mevzuat olarak yeni yeni gelişen bir yapıya sahiptir. Sağlık turizmi her geçen gün geliştikçe yeni yasal zeminlere oturtulacak ve sistemin işleyişi devletler tarafından güvence altına alınacaktır. Bu güvencelerle beraber ülkeler sağlık turisti çekecek, bunun yanında ekonomik olarak yatırımların da önünü açarak yatırımcılarında ekonomilerinin geliştirilmesinde etkin rol oynamasını sağlayacaklardır.

Sağlık turizmi birçok başlık altında değerlendirilmesi gereken aynı zamanda birden çok yönü olan bir daldır. Türkiye kapsamında değerlendirildiğinde birden fazla idari organın tarafından etkin bir şekilde yürütülmesi gereken ve organların ortak bir çalışma yaparak hareket etmesini gerektiren girift bir yapıya sahiptir. Birden fazla ayağın farklı dinamiklerle yürütülerek bakanlıkların, müdürlüklerin, diğer idari ve özel hukuk kişilerinin kümülatif bir çalışmasına dayanarak sağlık turizmi gelişebilmektedir.

Sağlık turizmi için Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı etkin bir rol oynamaktadır.

Bu çalışmada Sağlık Turizminin tanımı, çeşitleri, mevzuatı değerlendirilecektir.

SAĞLIK TURİZMİNİN TANIMI

Sağlık Turizmi Sağlık Bakanlığı tarafından “kısaca bireylerin hem koruyucu hem tedavi edici hem rehabilite edici hem de sağlığı geliştirici hizmetleri almak amacı ile yaşadıkları ülke dışında bir ülkeyi ziyaretleridir.” (Tontuş, H.Ömer, Sağlık Turizmi Nedir, http://saglikturizmi.gov.tr/TR,23587/saglik-turizmi-nedir.html,30.11.2017)olarak tanımlanmaktadır.

Magablih’e göre sağlık turizmi, ‘’hastaların, sağlıklarını iyileştirmek ya da en azından sağlık durumlarını bir düzene sokmak amacıyla, 24 saatten az olmamak ve en fazla 1 sene sürmek koşulu ile çalışmak ya da yaşamak gibi bir amaç güdülmeksizin başka bir ülkeye gitmektir.’’ (YALÇIN, 2006)

Teorik tanımlamaların yanında yasal düzenlemelerde de kısıtlı da olsa Sağlık Turizmi tanımlarına yer verilmiştir. Bu tanımların birlikte değerlendirilerek sağlık turizminin kapsamı konusunda bilgi edinmek mümkündür.

Bunun yanında 23.07.2013 tarihli ve 25541 sayılı Bakan Onayı ile yürürlüğü konulan Sağlık Turizmi Ve Turist Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönergesi Tanımlar başlıklı 3. Maddesinin “g” bendinde;

“Sağlığına kavuşmak veya sağlığını geliştirmek için kişilerin herhangi bir sebeple ikamet ettiği ülkeden başka bir ülkeye seyahat etmesini,..” belirtilmiştir.

Yine 13 Temmuz 2017 Perşembe tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 30123 sayılı Uluslararası Sağlık Turizmi Ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik Kapsam başlıklı 2. Maddesinin 2. Fıkrasında;

“yurtdışından sağlık hizmeti almak amacıyla ülkemize gelenler ile turist olarak ülkemizde bulunduğu sırada sağlık hizmeti ihtiyacı ortaya çıkan kişiler ve bu kişilere sağlık hizmeti sunan kamu, üniversite ve özel sağlık kurum ve kuruluşları ile aracı kuruluşları kapsar” belirtilerek ülke dışından gelmenin zorunlu olmadığını, halen ülke içinde bulunup da sağlık hizmeti ortaya çıkan kişilerinde anılan yönetmelik kapsamında değerlendirileceğini belirtmiştir.

Anılan yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4. Maddesinin 1 fıkrasının d bendinde;

“..Uluslararası sağlık turizmi: Sağlık amaçlı yurtdışından ülkemize geçici bir süreliğine gelen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla birlikte yurtdışında ikamet eden gerçek kişilerin aldıkları her türlü sağlık hizmeti ile bunlarla ilgili destek hizmetlerini,..” şeklinde tanımlanmıştır.

Sağlık Turizmi bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere kişilerin sadece tedavi olmak amacı ile kısıtlayıcı bir sebepten daha geniş bir sebeple kişilerin genel olarak sağlıklarının geliştirilmesini de amaçlamaktadır. Bu halde kişiler birden çok sebeple sağlık turizmi yapabilmektedir. Bu da giderek gelişen sağlık turizminin ne kadar önemli olduğunu, yapılacak yasal düzenlemelerin güncel, ihtiyaca hitap etmesi gereken ve etkin olması gerektiğini açıklamaktadır.

Sağlık Turizmi dünyanın çoğu ülkesinde yapılmakta ancak sayılı ülkelerde etkin denetime sahiptir. Dünya üzerinde bulunan ülkeler, her ülkenin kendisine has kaynaklar ve altyapısının getirdiği fırsatlar çerçevesinde düzenlemeler yapmaktadır. Bunun yanında ülkelerin coğrafi konumu,  hizmetlerin fiyatları, teknolojik gelişmişliği, kalite sistemleri de turistlerin seçimleri konusunda önemli bir yere sahiptir.

SAĞLIK TURİZMİNİN SINIFLANDIRILMASI

Sağlık turizminin temelinde yatan sebepler sınıflandırılmasında etkin rol oynamaktadır. Kişilerin karar vermesini etkileyen dinamiklere bedensel, yaş, çevresel faktörler, hastalığın türü ve ruhsal etkenler örnek verilebilir.

Sağlık Turizmi Sağlık Bakanlığınca dört ayrı başlık altında değerlendirilip, bu başlıklar kapsamında örgütlenmiştir. Bunlar;

  • Termal Sağlık Turizmi,
  • Medikal Turizm,
  • Engelli Turizmi
  • Yaşlı Turizmi,

olarak sınıflandırılmıştır.[1] Bununla beraber yasal mevzuat da kişilerin ne amaçla ve beklentiyle sağlık turizmi yaptığına göre değişecektir. Türkiye açısından böyle bir sınıflandırma yapılsa da yukarıda bahsedildiği gibi ülkeler turizm olarak albenisine sınıflandırma yahut çeşitler farklılık gösterecektir.

SAĞLIK TURİZMİNİN MEVZUATI

Bu kısımda Sağlık Turizminin ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeleri ayrı ayrı belirtilecektir.

A-Ulusal Mevzuat

  1. Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü” başlıklı 8. Maddesinin “i” bendi;

“Sağlık turizmi uygulamalarının geliştirilmesine yönelik düzenlemeler yapmak, ilgili kurumlarla koordinasyon sağlamak.” Hükmünü ihtiva etmektedir. Buna göre Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü sağlık turizminin geliştirilmesinde yetkili organdır. Müdürlüğün bünyesinde Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı kurularak koordinasyon hususunda denetimin etkinliği artırılmak istenmiştir.

  1. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun Kapsam başlıklı 1. Maddesinin 1. Fıkrası;

“Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi, yabancı kararların tanınması ve tenfizi bu Kanunla düzenlenmiştir.”belirtilmiştir.

 Sağlık Turizmi konusu itibariye başka ülkelerden sağlığını geliştirmek için gelen kişiler olduğu için Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hakkındaki Kanunu da mevzuat arasında bulunmaktadır. Zira başka ülkelerden turist olarak gelen kişilerden yahut onların da içinde bulunduğu uyuşmazlıklarda yabancılık unsuru bulunmaktadır.

Bunlarla beraber hukuki uyuşmazlıkları türü ve niteliğine göre yine yabancılık unsuru varsa anılan Kanun hükümlerine gitmek gerekmektedir. Sağlık turizmi kapsamında hukuki uyuşmazlıklara sözleşmeden kaynaklanan, tüketici işlemlerinden ve haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklar verilebilir. Anılan kanunda uyuşmazlıkların konusuna göre ayrı ayrı usul kuralları benimsenmiştir.

Anılan Kanunun 25. Maddesi;

 (1) Sözleşmeden doğan borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri hukuka tâbidir. Sözleşme hükümlerinden veya hâlin şartlarından tereddüde yer vermeyecek biçimde anlaşılabilen hukuk seçimi de geçerlidir.

(2) Taraflar, seçilen hukukun sözleşmenin tamamına veya bir kısmına uygulanacağını kararlaştırabilirler.

(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.

(4) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde sözleşmeden doğan ilişkiye, o sözleşmeyle en sıkı ilişkili olan hukuk uygulanır. Bu hukuk, karakteristik edim borçlusunun, sözleşmenin kuruluşu sırasındaki mutad meskeni hukuku, ticarî veya meslekî faaliyetler gereği kurulan sözleşmelerde karakteristik edim borçlusunun işyeri, bulunmadığı takdirde yerleşim yeri hukuku, karakteristik edim borçlusunun birden çok işyeri varsa söz konusu sözleşmeyle en sıkı ilişki içinde bulunan işyeri hukuku olarak kabul edilir. Ancak hâlin bütün şartlarına göre sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşme, bu hukuka tâbi olur. İhtiva etmektedir.

Bunun yanında 26. Maddesi;

  • Meslekî veya ticarî olmayan amaçla mal veya hizmet ya da kredi sağlanmasına yönelik tüketici sözleşmeleri, tüketicinin mutad meskeni hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
  • Tarafların hukuk seçimi yapmamış olması hâlinde, tüketicinin mutad meskeni hukuku uygulanır. Tüketicinin mutad meskeni hukukunun uygulanabilmesi için; a) Sözleşme, tüketicinin mutad meskeninin bulunduğu ülkede, ona gönderilen özel bir davet üzerine veya ilân sonucunda kurulmuş ve sözleşmenin kurulması için tüketici tarafından yapılması gerekli hukukî fiiller bu ülkede yapılmış veya b) Diğer taraf veya onun temsilcisi, tüketicinin siparişini bu ülkede almış veya c) İlişkinin bir satım sözleşmesi olması hâlinde, satıcı tüketiciyi satın almaya ikna etmek amacıyla bir gezi düzenlemiş ve tüketici de bu gezi ile bulunduğu ülkeden başka ülkeye gidip siparişini orada vermiş, olmalıdır.
  • İkinci fıkradaki şartlar altında yapılan tüketici sözleşmelerinin şekline, tüketicinin mutad meskeni hukuku uygulanır.
  • Bu madde, paket turlar hariç, taşıma sözleşmeleri ve tüketiciye hizmetin onun mutad meskeninin bulunduğu ülkeden başka bir ülkede sağlanması zorunlu olan sözleşmelere uygulanmaz. İhtiva etmektedir.

Yine Kanunun 34. Maddesi;

(1) Haksız fiilden doğan borçlar haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna tâbidir.

(2) Haksız fiilin işlendiği yer ile zararın meydana geldiği yerin farklı ülkelerde olması hâlinde, zararın meydana geldiği ülke hukuku uygulanır.

(3) Haksız fiilden doğan borç ilişkisinin başka bir ülke ile daha sıkı ilişkili olması hâlinde bu ülke hukuku uygulanır.

(4) Haksız fiile veya sigorta sözleşmesine uygulanan hukuk imkân veriyorsa, zarar gören, talebini doğrudan doğruya sorumlunun sigortacısına karşı ileri sürebilir.

(5) Taraflar, haksız fiilin meydana gelmesinden sonra uygulanacak hukuku açık olarak seçebilirler. Hükümlerini ihtiva etmektedir.

Yukarıda bahsedilen sözleşmeler tahdidi olmamakla birlikte en çok karşılaşılabilecek uyuşmazlıklardan örneklerdir.

  1. Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik

Sağlık Turizmi ve Turist Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönergesi 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ve Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na dayanarak hazırlanan anılan yönetmelik kapsamında yukarıda değinilen şekilde sağlık turizmi tanımlanmıştır. Buna göre 5510 Sayılı Kanun ve mütekabiliyet anlaşmaları kapsamında girmeyen durumlarda, yurt dışından sağlığını geliştirmek amacıyla gelen Türk vatandaşı olmayan yahut Türk vatandaşı olup da yurt dışında ikamet eden kişileri kapsamaktadır.

Ayrıca bu yönetmelik kapsamında sağlık turizmi alanında faaliyette bulunulmasına ilişkin koşullar, denetim ve koordinasyona ilişkin hükümler de bulunmaktadır.

  1. Sağlık Turizmi ve Turist Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönergesi

Bu yönerge de yukarıda bahsedilen yönetmeliğin dayandığı 663 Sayılı Kanun ve Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na dayanarak hazırlanan, Türkiye sağlığını geliştirmek için gelen yabancılar yahut Türk vatandaşı olup da yurt dışında ikamet eden, eğitim dışında Türkiye’de ikamet eden hastalara verilecek olan sağlık hizmetlerinde kamu ve özel sağlık kuruluşlarının faaliyetlerinin usul ve esaslarının belirlenmesi amacıyla yürürlüğe girmiştir.

Anılan yönergede sağlık turizminde personel, altyapı, teknik, tanıtım, tercüman ve/veya tercümanlık hizmeti ile ilgili usul ve esasları düzenleme yetkisi Kamu Hastaneleri Kurumuna verilmiştir.

  1. Diğer Mevzuat

Yukarıda bahsedilen mevzuata ek olarak sağlık turizmi ile doğrudan düzenleme de bulunmasa da tamamlayıcı hükümlere yer verilmesi bakımından aşağıda sayılan düzenlemelerde sağlık turizmi hukuku kapsamında incelenmesi gerekmektedir.

  • Özel Hastaneler Yönetmeliği
  • Kaplıcalar Yönetmeliği
  • Konaklama Tesisleri Bünyesinde Kurulacak Sağlık Tesisleri Konulu Genelge

B-Uluslararası Mevzuat

  1. Hasta haklarının sınır ötesi sağlık hizmetlerinde uygulanmasına ilişkin 9 Mart 2011 tarihli ve2011/24/AB sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi

Anılan direktifin Konu ve Kapsam başlıklı 1. Maddesi;

“Bu Direktif, sağlık hizmetlerini düzenleme ve sunmaya dair ulusal yetkilere tam riayet ederek, güvenli ve yüksek kaliteli sınır ötesi sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmaya yönelik kuralları sağlar ve üye devletler arasında sağlık hizmetleri konusundaki iş birliğini destekler. Bu Direktif ayrıca, hasta haklarının uygulanması amacıyla, (AT) 883/2004 sayılı Tüzükte var olan, sosyal güvenlik sistemlerinin eşgüdümüne ilişkin çerçeve ile ilişkisini açıklığa kavuşturmayı hedefler.” hükmünü ihtiva etmektedir.

Direktifte sağlık hizmetlerinin nasıl sunulacağı, hükümleri, konusunda açıkça hüküm bulunmasa da direktif gereği ülkelere birçok sorumluluk yüklemektedir. Sağlık hizmetleri için ülkeler arası ziyaret yapan kişilerin Direktifte istisna tutulanlar hariç ülkeler genelinde yeknesak uygulamalarla yüksek derecede koruma gösterilmesine atıf yapılmıştır.

SONUÇ

Sağlık Turizmi halen gelişmekte ve dünya üzerinde de birçok devlet tarafından desteklenmektedir. Özellikle döviz getirici yanının ağır basması, ekonomik düzeni canlandırıcı yönü, ülkelere de bu konuda düzenleme yapması konusunda pozitif bir baskı yaratmaktadır. Ülkelerin coğrafi konumları, yer altı ve yer üstü kaynakları, teknolojik gelişmişlik düzeyleri, ekonomik kaynak destekleri farklılık göstermekte ve bazı ülkelerde yukarıda sayılan özelliklerin birden çoğu varken bazı ülkeler de ise sadece tek tür sağlık turizmi konusunda düzenlemeler yapılmaktadır. Bu düzenlemeler yapılırken uluslararası sözleşmelere, ülkelerin kendi aralarında yahut birkaç devletle yapıkları sözleşmelere, mütekabiliyet ilkesine dikkat edilmektedir. Sağlık turizminin konusu devletlerin vatandaşları dışında kişiler olacağı için ülkelerin birbirleriyle bir koordinasyonla çalışması sağlık turizminin geleceği açısından oldukça önemli bir husustur. Zira yapılan düzenlemeler ulusal alanda ne kadar etkin ve etkili olsa da diğer ülkeler tarafından yapılan düzenlemelerle az da olsa yeknesaklık sağlamadığı sürece uluslararası arenada etkin olamayacağı aşikardır. Türkiye açısından ele alındığında ise yukarıda ele alınan hukuksal düzenlemelere ek olarak Bakanlıklar ve diğer idari organlar tarafından yönetmelik, genelge tasarıları bulunmaktadır.

Kaynakça

Tontuş, H. (2017, Kasım 30). http://saglikturizmi.gov.tr. http://saglikturizmi.gov.tr/TR,23587/saglik-turizmi-nedir.html adresinden alındı

YALÇIN, P. (2006). Türkiye’de Sağlık Turizminde Alt Yapı Oluşturma Gereği ve Sağlık Kurumlarına Yönelik Bir Araştırma. T.C. Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,İşletme Anabilim Dalı, Hastane İşletmeciliği Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi. ANKARA.

[1] Tontuş, H.Ömer, Sağlık Turizmi Nedir, http://saglikturizmi.gov.tr/TR,23587/saglik-turizmi-nedir.html, 30.11.2017)

bir yorum bırakın