Scroll Top
Bahçelievler Mah. Azerbaycan Cad. 25/5 Çankaya / ANKARA
0 312 213 15 51

TİCARİ DEFTERLERİN DELİL NİTELİĞİ

TİCARİ DEFTERLERİN DELİL NİTELİĞİ
1.TİCARİ DEFTER TANIMI VE HUKUKİ DÜZENLEMELER

Ticari defterler; işletmenin mali durumunu, gelir-gider takibini, borç ve alacaklarını, yapılan harcamaları ve alınan kararları kayıt altına alan defterler şeklinde tanımlanabilir.

Ticari defterlere ilişkin hukuki düzenlemeler Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Hukuk Muhakemeleri Kanununda (HMK) yer almaktadır.

Ticari defterler TTK’de 64-88. Maddeleri arasında düzenlenmiş bulunmaktadır. TTK m.64’e göre ticari defterleri tutmakla yükümlü olanların tacir olduğu belirtilmiştir. TTK’ye göre tacir; “bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişidir. Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” Şeklinde ifade edilmektedir.

TTK m.64’e baktığımızda ticari defterlerin sayıldığını görmekteyiz. Söz konusu maddeye göre ticari defterler şunlardır:

  • Yevmiye Defteri
  • Defteri Kebir
  • Envanter Defteri
  • Pay Defteri,
  • Yönetim Kurulu Karar Defteri
  • Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri

Ticari defterlerin nasıl tutulması gerektiğine ilişkin hükümler TTK m.65’te ifade edilmiştir. İlgili madde aşağıdaki gibidir:

“MADDE 65- (1) Defterler ve gerekli diğer kayıtlar Türkçe tutulur. Kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde bunların anlamları açıkça belirtilmelidir.

(2) Defterlere yazımlar ve diğer gerekli kayıtlar, eksiksiz, doğru, zamanında ve düzenli olarak yapılır. (3) Bir yazım veya kayıt, önceki içeriği belirlenemeyecek şekilde çizilemez ve değiştirilemez. Kayıt sırasında mı yoksa daha sonra mı yapıldığı anlaşılmayan değiştirmeler yasaktır.

(4) Defterler ve gerekli diğer kayıtlar, olgu ve işlemleri saptayan belgelerin dosyalanması şeklinde veya veri taşıyıcıları aracılığıyla tutulabilir. (…) Defterlerin ve gerekli diğer kayıtların elektronik ortamda tutulması durumunda, bilgilerin saklanma süresince bunlara ulaşılmasının ve bu süre içinde bunların her zaman kolaylıkla okunmasının temin edilmiş olması şarttır. Elektronik ortamda tutulma hâlinde birinci ilâ üçüncü fıkra hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.”

Yukarıda, ticari defterlerin tacirler tarafından tutulması gerektiğini ve ticari defterlerin nasıl tutulması gerektiğine ilişkin düzenlemenin TTK m.64 ve 65’ te yer aldığını gördük. Peki bu şekilde tutulmuş olan ticari defterler, başka herhangi bir şarta bakmaksızın delil olarak kabul edilebilir mi? Ticari defterlerin hangi şartları taşımaları halinde delil olarak kabul edileceklerine ilişkin düzenleme HMK m.222 de yer almaktadır. İlgili madde aşağıdaki gibidir:

“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması

MADDE 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.

(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.

(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.[22]

(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.

(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”

İlgili madde incelendiğinde ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için;

  • Kanuna göre (TTK) eksiksiz ve usulüne uygun tutulmuş olması,
  • Açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması (açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılacaktır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar (hesap dönemi takvim yılı olanlarda Aralık ayı içinde) notere yaptırılacaktır. Ayrıca pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla izleyen faaliyet dönemlerinde de açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılmaya devam edilebilecektir. Yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin üçüncü ayının sonuna kadar (hesap dönemi takvim yılı olanlarda Mart ayı içinde) notere yaptırılacaktır. Diğer taraftan, ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onayı aranmayacaktır. Fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılacak tebliğle belirlenecektir.),
  • Defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması, şarttır.

Bu şartlara uygun olarak tutulmuş bulunan ticari defterlerin kayıt sahibi ve halefleri lehine delil kabul edilmesi için;

  • Diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların ticari defterle aykırı olmaması, veya
  • Diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmış olması, şarttır.

Ayrıca açılış veya kapanış onayı bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan kayıtlar sahibi aleyhine delil olmaktadır.

2.YARGITAY KARARLARI
2.1 Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararı

“… 6100 sayılı HMK. nun 222. maddesinde ticari defterlerin delil olması düzenlenmiş olup; mahkemece, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması, belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılamayacağı, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının, sahibi aleyhine delil olduğu, taraflardan biri tacir olmasa dahi tacir olan diğer tarafın, ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceği, ancak karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağı öngörülmüştür. Davacı takip talebi ile; 31/12/2013 tarihli 13600 sıra numaralı 215.232 TL bedelli fatura alacağının tahsilini istemiş, dava dilekçelerinde ve delil listesinde kira alacağı ile ilgili olarak, şirket kayıt ve defterlerinin incelenmesini talep etmiştir. Bilirkişi marifetiyle tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde süresinde noterlik tasdikleri yapıldığı anlaşılan ve bu nedenle de sahibi aleyhine delil niteliği taşıdığı tespit edilen ticari defterlerde takibe ve davaya konu faturanın kayıtlı olduğu, taraf defterlerinin dava konusu faturanın kaydı yönünden birbirini teyit etmekte olduğu tespiti yapılmıştır. Buna göre HMK m. 222 hükmü gereği davacının davalıdan olan fatura alacağını davalının ticari defter kayıtları ile kanıtladığı anlaşılmakla işin esasının bu yönde incelenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.” Kararı verilmiştir.

2.2 Yargıtay 6.Hukuk Dairesi kararı

“… somut olay değerlendirildiğinde; her iki tarafta tacir olup davada her iki tarafın da ticari defterlerine delil olarak dayanılmış olduğundan, tacir olmayan karşı tarafın, hasmının ticari defterlerine münhasıran delil olarak dayanmasına ilişkin HMK’nın 222/5. maddesinin uygulanma yeri bulunmamaktadır. Davalı taraf ticari defterlere delil olarak dayanmış ve mahkemece ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiştir.

Mahkemece 27.01.2016 tarihli celsede davacı vekiline ve davalı vekiline müvekkillerine ait 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılı ticari defterlerini mahkemeye sunmaları için 30 günlük kesin süre verilmesine, söz konusu süre içerisinde sunmadıkları takdirde dosyanın mevcut hali ile karar verileceğinin taraflara ihtarına karar verilmiş, davacı tarafından ticari defterleri ibraz edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça herhangi bir mazeret belirtilmeksizin ticari defterler dosyaya sunulmamıştır. Davacı vekili; bilirkişi raporuna karşı sunduğu beyan dilekçesinde davalının verilen kesin sürede ticari defterlerini dosyaya sunmadığını, oysa kendilerince düzenlenen faturanın davalıya ihtarname ekinde tebliğ edildiği ve süresinde itiraz edilmediğini, bu durumun ve diğer deliller ile birlikte alacaklarının varlığını ispatladığını iddia etmiştir. Mahkemenin ticari defterlerin ibrazına ilişkin ara kararı usul ve yasaya uygun olmayıp yukarıda anlatıldığı üzere defter ve belgelerin ibraz usulünü düzenleyen HMK 219, 220, 222/1. maddedeki usule uygun ara karar oluşturulmamıştır.

Bu nedenlerle; Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş; uyuşmazlık konusu alacağın dönemi belirtilmek suretiyle hangi yıla ait ticari defterlerin hangi konu ve dönemle ilgili inceleneceği ve bilirkişinin inceleme görev alan ve sınırlarını HMK hükümlerine göre belirlemek suretiyle davalıya ticari defterlerin ibrazı için usulüne uygun kesin süre verilmesi, davalının mahkemece usulüne uygun olarak kurulan ara karara rağmen defterlerini ibraz etmemesi halinde ise HMK’nın 220. maddesi gereğince davalı defterleri ibraz etmeme nedeni hakkında defterleri elinde olmadığı özenle aradığı halde bulamadığı ve nerede olduğunu bilmediğine ilişkin yemin teklif edilmesi, davalı tarafça verilen kesin sürede ibraz etmeme hakkında delilleri ile birlikte kabul edilebilir bir mazeret gösterilmemesi ve teklif edilen yeminin kabul ve icra edilmemesi halinde ise davacı defterlerini de dikkate alarak ibraz etmeme sonucuna göre usulüne uygun olarak tutulan açılış ve kapanış tasdikleri yapılan davacı ticari defterlerindeki kayıtları ve diğer delilleri taktir ve değerlendirerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.

Bölge adliye mahkemesince bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. …” kararı verilmiştir.

2.3 Yargıtay HGK kararı

“… Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasında; davacı tarafından davalı borçlu aleyhine … adet faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davalı borçluya … tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından … tarihinde takibe itiraz edilmiş ve takibin durduğu anlaşılmıştır.

Davacı vekili, icra takibine konu .. adet faturaya ilişkin malların teslim edilmesine rağmen fatura bedellerinin ödenmediğini, borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığını iddia etmiş; davalı vekili cevap dilekçesinde, icra takibine dayanak yapılan faturalar konusu mal alımının olmadığını, davacıya yapılan avans ödemeleri nedeniyle davacıdan alacaklı olduğu yönünde savunmada bulunmuştur.

Mahkemece alınan … tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafından ibraz edilen 2011 ve 2012 yılı ticarî defterlerinin açılış tasdiklerinin yapıldığı, 2011 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, 2012 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapıldığı, her iki yıla ait defteri kebir defterlerinin tasdik edilmediği, davacının 2011 yılında davalıya 9.500TL borçlu olduğu, 2012 yılı cari hesabına göre ise davalıdan …TL alacaklı olduğu, alacak borç tutarının karşılaştırılması sonucu davacının davalıya …TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.

Mahkemece alınan … tarihli bilirkişi ek raporunda ise; davacının 2011 yılındaki faturalı satışlardan dolayı davalıdan alacağının bulunmadığı, 2012 yılına ait faturalı satışlardan dolayı ise, davalıdan …TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, alınan bilirkişi ek raporuna davalı tarafından yapılan itiraz üzerine düzenlenen … tarihli 2. bilirkişi ek raporunda ise; davalının ticarî defterlerini incelemeye vermekten kaçınması nedeniyle iddia edilen ödemelerin dayanağının olmadığı, şirket ortağının kredi kartından yapılan ödemelerin de davalının ticarî defterlerinin incelenememesi nedeniyle cari hesapla ilişkilendirilemediği ve taraflar arasındaki ticarî alışverişe kanıt oluşturmayacağı, davacının ticarî defter ve kayıtlarına göre davalıdan 6.690,87TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.

Yukarıda da açıklandığı üzere 6100 sayılı HMK’nın 222/2 maddesine göre, ticarî defterlerin, ticarî davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, Kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Her ne kadar mahkemece, verilen kesin süreye rağmen davalının ticarî defter ve kayıtlarını ibraz etmemesi nedeniyle HMK’nın 220/3. maddesi uyarınca davacının defter ve kayıtlarına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bilirkişi incelemesi sonucu davacının 2011 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, 2011 ve 2012 yılı envanter defterlerinin kapanış tasdiklerinin olmadığı, yine her iki yıla ait defteri kebir defterlerinin tasdik edilmediği tespit edilmiş olup, davacının ticarî defterleri usulüne uygun tutulmadığından, HMK’nın 220/3. maddesinin somut olaya uygulanması mümkün değildir. Bu durumda davacı, icra takibine dayanak yapılan faturalar konusu malların davalıya teslim edildiğini ispatlamak zorunda olup, mahkemece, davacının teslime ilişkin delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir. Hâl böyle olunca direnme kararı yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulmalıdır.” Şeklinde karar vermiştir.

  1. SONUÇ

Ticari defterler; tacirler tarafından tutulması gereken ve özellikle ticari davalarda önemli bir delil olarak kabul edilen defterlerdir. Ticari defterlere ilişkin hukuki düzenlemeler mevzuatta TTK m.64-88 ve HMK m.222’ de yer almaktadır.

TTK hükümlerine göre ticari defterler; Yevmiye Defteri, Defteri Kebir, Envanter Defteri, Pay Defteri, Yönetim Kurulu Karar Defteri ve Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri olmak üzere altı tanedir. Tacir tarafından tutulan bu defterlerin ticari davalarda delil olarak nitelendirilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlardan herhangi birini taşımayan ticari defterler delil olarak kabul edilmeyecektir.

Ticari defterleri tutmakla yükümlü bulunan tacirlerin herhangi bir mağduriyet yaşamaması için ticari defterlerini usulüne uygun olarak tutmaları bu konuda gerekirse profesyonel yardım almaları ve haklarında ticari dava açılmış veya açılması muhtemel olan tacirlerin/şirketlerin ticari dava türleri hakkında uzmanlaşmış, donanımlı bilgiye sahip olan avukattan hukuki yardım almasının yararına olacağı kanaatindeyiz.

Av. Arb. Çağlar Şaban ALTINYÜZÜK

bir yorum bırakın