Scroll Top
Bahçelievler Mah. Azerbaycan Cad. 25/5 Çankaya / ANKARA
0 312 213 15 51

DÜĞÜNDE TAKILAN ALTINLAR KİM TAKARSA TAKSIN, KİME TAKILIRSA TAKILSIN KADININDIR

DÜĞÜNDE TAKILAN ALTINLAR KİM TAKARSA TAKSIN, KİME TAKILIRSA TAKILSIN KADININDIR
  1. YARGITAY BAŞKANLIĞI 3. Hukuk Dairesi 2017/16859 E. , 2017/17965 K.

    “İçtihat Metni”

    MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

     Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; tarafların boşandıklarını, taraflara … ve … iki defa düğün yapıldığını, … 22 çeyrek, 5 yarım, takriben 213-225 gr. altın bilezik ile damadın taktığı set, … ise 12 civarında bilezik, 10 veya 11 adet çeyrek takıldığını belirterek, ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedellerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 01.12.2015 tarihli dilekçesi ile dava değerini 23.650,60 TL’ye yükseltmiştir. Davalı; anlaşmalı boşandıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiş, duruşmadaki beyanında; davacının ziynet eşyalarının kendisinde olduğunu, evlilik birliği içerisinde borçlarını ödemek için kullanmış olabileceğini, borçları için bir kısım küçük altın bozdurduklarını, son bir ay evi davacıya bıraktığını, ziynetleri yanında götürmüş olabileceğini, boşanma davasında 30.000,00-TL tazminat ödediğini, davacının kendisinden başka alacak talebi olmadığını bildirdiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. Somut olayda; davalı savunmasında ve özellikle temyize cevap dilekçesinde; düğünde kendi ailesi ve akrabaları tarafından takılan 15-20 adet küçük altının bozdurulduğunu beyan etmiştir. Davalının bu beyanı kendisini bağlar. Dairemizin yerleşik içtihatları da dikkate alındığında, düğünde damada takılan ziynet eşyalarının da davacı kadına ait olduğu açık olduğu gibi, davalı kocanın, evlilik birliği içinde bozdurularak harcanan ziynetlerin, rızayla ve iade şartı olmaksızın kendisine verildiğini ispatlayamadığı, bu nedenle bozdurulduğunun kabulünde olan ziynetleri iadeyle mükellef olduğu hususu tartışmasızdır. SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi

bir yorum bırakın